Vekaletname, bir kimsenin başka bir kimseyi belirlenen durumlar için kendi adına hareket edebilmesi için yazılı olarak yetkilendirdiği yazılı bir belgedir. Vekaletname genel veya sınırlı yetkili olabilir. Ayrıca vekaletname süreli veya süresiz olabilir.
Avukat adına verilecek vekaletname için gerekli evrak ve bilgiler:
Vekalet verecek olan kişinin nüfus cüzdanı
Vekalet verilecek avukatın adı, soyadı, T.C. Kimlik Numarası, adresi, bağlı olduğu baro, noter, vekalet verecek olan şahsın ve vekalet verilecek olan şahsın bilgilerini alır.
Daha sonra vekalet verecek olan şahsa hangi konularda vekalet verecek olduğunu sorarak vekalet verilecek olan konular vekaletname içeriğine eklenir.
Boşanma, nafaka, tanıma ve tenfiz davaları için çıkartılacak vekaletnameler özel yetki ve fotoğraf içerir.
Ayrıca farklı şehirde bulunan avukata vekaletname vermek için bulunduğunuz şehirdeki herhangi bir notere giderek o avukatın vekaletname bilgilerini vermeniz yeterli olacaktır.
Avukat için verilen vekaletname noterin düzenleyeceği azilname ile iptal edilebilmektedir. Azilname avukata tebliğ edildiği andan itibaren sonuç doğurur ve avukatla vekalet ilişkisi o andan itibaren sona ermiş olur. Fakat avukatın 15 gün daha davaları takip etme sorumluluğu vardır.
Herhangi bir avukata vekalet çıkartmadan önce avukat ile görüşme yapmanız gerekmekte, hukuki iş ve işlemin takip edileceği davanın ücreti, dava takip prosedürleri ile ilgili yeterli bilgiyi alıp tatmin olduktan sonra avukatlık ücret sözleşmesi imzalanması akabinde vekalet çıkartılması gerekmektedir.
Tüzel kişiler adına düzenlenecek vekaletnamelerde noterde imza sirküleri ve yetki belgesinin ibrazı gerekmektedir. Şirket adına vekaleten, kendi adına asaleten ibaresi ekletilmesi halinde, tek vekaletnamede hem şahsi hem de şirket vekaletnamesi çıkartılmış olur. Şahsi vekaletname ile şirket adına çıkarılacak vekaletnameler ayrı ayrı da çıkarılabilir ancak hem şirket hem de kendi adınıza vekaletname çıkartacaksanız tek vekaletname olarak çıkartmanız maddi açıdan daha avantajlı olup bir adet vekaletname ücreti ödemenizi sağlar.
Yapılan yargılama sonunda davayı kazanmışsanız ve avukatınız varsa bu durumda mahkeme davada haksız çıkan karşı tarafın sizin avukatınıza vekalet ücreti ödemesine karar verir. Şayet davayı siz kaybetmişseniz ve kazanan karşı tarafın avukatı varsa bu durumda mahkeme sizin karşı tarafın avukatına vekalet ücreti ödemenize karar verecektir. Mahkeme tarafından avukat için hükmedilen bu vekalet ücreti kanun gereği yalnızca avukata ait olup bu ücret üzerinde sizin herhangi bir hakkınız bulunmamaktadır. Ayrıca mahkemenin avukat için hükmettiği vekalet ücreti sizin avukatınızla aranızda yaptığınız vekalet sözleşmesindeki ücretten ayrı olup, kanun gereği sözleşmenizde yer alan ücretten de mahsup edilemez.
Avukat ile vekalet veren arasında yapılan bu sözleşme vekalet verenin avukata verdiği işin konusunu, bu işin hukuki olarak takibi için tarafların hak ve yükümlülüklerini, bu işin hukuki takibi için avukat tarafından vekalet verenden alınacak masraflar ve vekalet ücreti ile taraflar arasında bu iş için kararlaştırılan özel şartları içerir.
Her dava için açılacak davanın niteliğine ve para ile ölçülebilen alacak olup olmadığına göre harç ve masraflar değişkenlik göstermektedir. Bu harç ve masraflar adliye veznesine yatırılmakta olup devletin hazinesine kaydedilmektedir. Bu nedenle dava açarken ve sonrasında yargılama devam ederken yatırılması gereken harç ve masraflar avukata ödenen vekalet ücreti kapsamında değildir.
Mahkemenin yargılama sonucu kurduğu hükmü gerekçesini belirtmeksizin açıkladığı karardır. Mahkemeler iş yükünün ağırlığı nedeniyle yargılamanın bitiminde kısa kararını açıklayıp gerekçeli kararı daha sonradan yazarak taraflara tebliğ etmektedir. Gerekçeli karar ise kısa kararda açıklanan hükümlerin gerekçelerinin ayrıntılarıyla açıklandığı karardır.
Alacaklının alacağını bir sebepten borçludan tahsil edememesi halinde devlet kurumları aracılığıyla alacağını tahsil etmek için başvurulan yasal yoldur. İcra takibi, yetkili İcra Müdürlüğünde başlatılır. Her alacağın özelliğine göre icra takibi türü ve yetkili yer İcra Müdürlüğü değişiklik göstermektedir.
Takip konusu alacağın türüne göre öncelikle takip türü belirlenir. Takip türü belirlenmesinin ardından bu takip türüne özgü takip talebi hazırlanır. Sonrasında yetkili icra müdürlüğüne başvurularak takip başlatılır, takip başlangıcında alacağın miktarına ve takip türüne göre alacaklı tarafından harç ödenir. Borçluya takibin başlatıldığına ilişkin olarak ödeme emri gönderilir. Ödeme emrinin gönderilmesine ilişkin posta masrafları da alacaklı tarafından karşılanır. Alacaklı borçludan alacağını tahsil ettiği takdirde alacaklının takibe ilişkin yaptığı tüm masraflar borçludan karşılanır.
Herhangi bir hakkına ilişkin olarak dava açmak istediğiniz takdirde olası hak kayıpları yaşamamak için bir avukata danışmanız ve avukat aracılığıyla dava açmanız hukuki açıdan en sağlıklı yoldur. Fakat avukat tutmak bir zorunluluk olmayıp her vatandaş iddialarını içeren ve altında imzası bulunan dava dilekçesi ile görevli ve yetkili olan mahkemeye başvurarak davasını açabilir.
Dava konusu uyuşmazlık hangi mahkemenin görev kapsamına giriyor ise o mahkeme görevli mahkemedir. Mahkemelerin görev alanları kanunlarla belirlenmiştir. Her dava konusu uyuşmazlık için ayrı ayrı görevli mahkeme tespit edilmelidir. Davanızı görevli olmayan mahkemede açarsanız davanız görevsizlik nedeniyle reddedilecektir.
Dava konusu uyuşmazlığa bakacak görevli mahkeme hangi yer mahkemesi olacaksa o mahkeme yetkili mahkemedir. Yetkili mahkemelerin tespiti de her davanın özelliğine göre kanunlar çerçevesinde tespit edilmelidir. Davanızı yetkili olmayan mahkemede açarsanız davanız yetkisizlik nedeniyle reddedilecektir.
Hakkınızda açılmış olan dava ve icra takiplerini e-devlet aracılığıyla görüntüleyebilirsiniz.
Toplum adına savcı tarafından açılan davadır. Kamu davasında davacı suçtan zarar gören devlettir. Ceza kovuşturması kamu yararına dayandığından Savcılık tarafından resen açılması gerekir. Fakat her durumda savcılık tarafından resen kamu davası açılmaz. Bazı suçlarda ( şikayete bağlı suçlar ) savcının dava açabilmesi için mağdurun şikayette bulunması gerekir. Bazı suçlarda ise ( takibi izne bağlı suçlar ) yetkili makamın izni gerekmektedir.
Dava kaybedildiğinde karşı tarafın avukatından alacağınız hesap numarasına ödeme yapabilirsiniz. Bu yolu tercih etmezseniz, o halde aleyhinize karşı taraf gerekçeli kararla icra takibi başlatır ve bu durumda ödemeyi icra dairesine yaparsınız. Ancak icra takibi yapıldığı takdirde ödeyeceğiniz miktar mahkemenin kararında geçen miktardan biraz daha fazla olacaktır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, CMK madde 231’de düzenlenmiştir. Sanığın suç işlediğine dair bir hüküm olmakla birlikte belli bir denetim süresi içerisinde sanık tarafından kasıtlı suç işlenmez ise hükmolunan cezanın hukuki bir sonuç doğurmaması, ortadan kaldırılması kurumudur. Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. En önemli nokta para cezası, erteleme gibi kurumlarında mahkeme kararı birtakım hukuki sonuçlar doğururken, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunda ortada sonuç doğuracak bir mahkeme hükmü yoktur. Yani HAGB kararında söz konusu denetim süresi içerisinde kasten suç işlenmez ise ortada bir mahkeme kararı bir hüküm olmayacaktır. HAGB kurumunda mahkeme hukuk sisteminde sonuç doğuracak şekilde karar vermiş fakat kararını açıklamamış, açıklamayı geri bırakmıştır. Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir. Ayrıca Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.
A) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olmalı,
B) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
C) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
D) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir.
Ayrıca sanığın, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul etmesi gerekir. Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.
Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında başlatılan soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara takipsizlik kararı da denmektedir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.
Kıdem tazminatının hak edilmesi için, aynı işçinin aynı iş yerinde ve aynı işverenin yanında en az 1 yıl çalışması gerekmektedir. Kendi isteğiyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesine göre, 4857 sayılı İş Kanunu çerçevesinde çalışanlar işverenlerinden aşağıdaki hallerde kıdem tazminatı alabilir.
- İşverenin haklı bir sebep olmadan işten çıkartması,
- İşçinin haklı bir sebeple işi bırakması,
- Erkek çalışanların askerlik için işi bırakması,
- Emekli olmak amacıyla işçinin işi bırakması,
- Emeklilikle ilgili diğer şartları tamamlayıp, emeklilik yaşını evinde beklemek amacıyla işçinin işi bırakması,
- Kadın işçinin evlendikten sonraki bir yıl içinde işi bırakması,
- İşçinin ölmesi.
Belirtilen şekillerde işten ayrılan işçiye, kıdem tazminatı hesaplanırken işçiye çalıştığı her bir tam yıl için, giydirilmiş brüt ücretinin otuz günlük tutarı ödenir. 4857 sayılı iş kanununa göre işçiye bir yıllık hizmeti karşılığında ödenecek kıdem tazminatı tutarı Devlet Memurları Kanunu’na tabi EN YÜKSEK DEVLET MEMURUNA (Başbakanlık müsteşarı) bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesinden fazla olamaz. Yani işçinin maaşı, kıdem tazminatı için her yıl belirlenen tavan miktarın üzerinde olursa o tavan miktar esas alınarak hesaplama yapılacaktır.